Medyum Hocalar gibi büyüklerimiz de her yaşın bir güzelliği var demiş. Gençlikte enerjinin en yoğun olduğu dönemleri yaşıyor insanlar. Ve sadece eğlenmek, gezmek, arkadaşlarla vakit öldürmek, erkek arkadaş derken farkında olmadan zaman geçiveriyor. Yaşım genç daha, bakmayın böyle yazdığıma. 32 yaşındayım ve hala taş gibiyim
Gençlikten dem vurdum ya, özlemiyorum o günleri desem yalan olur. Yaptığım hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum, hatta yapmadıklarım için pişmanım desem daha doğru olur. Kişinin olgunlaşması maalesef yaşadığı kötü tecrübelerin birikimiyle oluyor. Ve benim olgunluğa erişmemin tek sebebi, yaptığım hatalarla erken yüzleşmem sonucu olduğunu biliyorum. Annemin birçok konuda beni uyarması ve benim azda olsa dinlememelerim.
Bir musibet bin nasihatten yeğdir deyimini aklıma getirir
Sadece o zor anlarımda bu olgunluğum olsaydı her şey farklı olacaktı. Mesela erkek arkadaşımla olan ilişkim ve o zamanlardaki toy hareket ve eylemlerim olmayacaktı. 22 yaşımda başıma gelen hamilelik olayımda mesela. Korunabilirdik ve bu sonuçla karşılaşmazdık. Ama erkek arkadaşım da afallamış, ailesine ne diyeceğini nasıl anlatacağını düşünüyordu. Orada benim durumumu düşünmeden kendi derdine düşmüş, hamile bir kıza destek olması gerekirken bırakma telaşına kapılmıştı. Böyle bir insanla ömür geçmez diyerek, büyük bir üzüntüyle çocuğu aldırmıştım. Bir daha da görüşmedim onunla.
Sonraki ilişkilerim böyle çocukça ve düşüncesiz olmadı tabi. Hayat bana acı bir ders vermişti ve erkeklerin tatlı sözleri, vaatleri beni eskiden olduğu gibi aldatmıyordu. Erkek dediğin, bir durum karşısında bocalamadan üstesinden gelecek kabiliyete sahip, korumacı, kollayıcı olmalı. Yaşadığım acı tecrübe erkeklere bakış açımı değiştirmiş ve artık kolay lokma imajı silinmişti. İş hayatım normal seyrinde gidiyordu.
Tabi o dönemler birkaç iş değiştirmiştim ama kendi isteğimle olmuştu bunlar.
İlerleyen dönemlerde kız arkadaşlarımdan biri nişanlanmıştı. Güzel dileklerimi iletmek için buluştuğumuzda yanında nişanlısı ve bir arkadaşı vardı. Tabi bu mutlu olayın etkisi ve herkese bu güzel duyguları aşılamak için beni de arkadaşlarıyla tanıştırmaya karar vermişler. İlk başlarda isteksiz davransam da sonradan aradığım çocuk diye düşünmeye başladım. Günler geçtikçe karşılıklı uyum içerisinde olduğumuz belirginleşti ve beraber olmaya karar verdik. Davranışları iyi, kararları güçlü, korumacılığı gerçekten tam istediğim gibiydi. Kendimi kaptırmıştım ve hayatımı onunla geçirebilirim düşüncesi bana hakim olmuştu artık.
Bu sayede aylar geçtikçe birbirimizi daha yakından tanıyor, hayatımızdaki en ufak detayları dahi biliyorduk. Gençlik zamanlarımız, eski anılarımız derken yaşadığım acı tecrübeyi paylaşıp paylaşmamakta kararsız kalmıştım. Ama biriyle bir ilişkiye başladıysam beni her halimle kabul etmesi gerekir diye bu anımı da anlattım. Bunu duyunca şaşırdı, bocaladı, pek bir şey konuşmadı o zaman. Ertesi gün bu olaydan çok etkilendiğini ve beraber olmamızın imkansız olduğunu söyledi. O korumacı erkek gitmiş, kaçmayı seçen başka biri oluvermişti. Benim yıllardır aradığım ve karşıma çıkan, hayalimdeki erkek ellerimden uçup gidiyordu. Suçlanmıştım ve sanki hep böyle bir insanmışım gibi davranması da beni üzmüştü. Açıklama yapmama izin vermiyor ve yüz yüze görüşme isteğimi reddediyordu.
Benim Medyum Hocalar İle Tanışmam Böyle Başladı İşte
İnternetten çok araştırma yaptım, hangi medyum daha iyi, hangisi en iyi medyum, hangisi gerçek medyum, hangisi güvenilir medyum. Bayağı çok medyum hocalar var ama ben doğru olanı buldum. Erkek arkadaşımın bana dönmesi ve beni dinlemesini istiyordum. Yaptığım hata zaten beni olgunlaştırmıştı ve bir daha böyle bir şey yapmadım zaten. Sadece beni dinlesin ve ona göre karar versin istiyordum. Geri getirme büyüsü yaptık ve yaklaşık 3 hafta sonra yüz yüze görüşme isteğimi kabul ettirdim. Çünkü konuşmasını istemedim ve sadece dinle dedim. Gidiyorsan da suçlamadan git, seninle görüşme ısrarım sana olan sevgimin ağır basmasından ve seni kaybetmek istemediğimden diye söyledim. Sanki insanlar hayatlarında daha önceden kimseyle arkadaşlık kurmamış gibi triplere giriyor. Hiçbir erkeğin kız arkadaşı olmamış veya hiçbir kızın erkek arkadaşı olmamış gibi bir ortam oluşuyor.
Medyum hocamın tavsiyeleri
Ve bana verdiği okumaları hiç bırakmadım. Geçmişin bana ödettirdiği olgunluk hesabı, kimin benim için doğru insan olduğunu anlamama yardım ediyordu artık. Ve onu bırakmamam gerçekliği bu konuya dört elle sarılmamı sağlamıştı. Fakat ilerleyen günlerde erkek arkadaşımla tekrar görüştüm. Başka maceraların da var mı diye sorunca, tanıştığımız günden sonraki hayatım boyunca tek maceramın sen olmasını istiyorum dedim. İçimde ne kadar tekrar gitmesi korkusu olsa da hala beraberiz ve birbirimize biraz daha zaman verdik.